20 Ocak 2014 Pazartesi

Mat Ruh: Kurtulamayan

Yalnızlığın tılsımlı bir hali de var. Çok içine dönüyorsun bir kere. Hem de dışa dönükken yapıyorsun bunu... Daha bir anlıyorsun kendini, dinliyorsun çünkü. Sadece kendini düşünüyorsun. Hayaller.. Onlar seni hiç bırakmıyor. Bir sürü paralel evren üretiyorsun kendine. Yaşıyorsun işte. Belki herkesten farklı algılıyorsun hayatı belki de aynı. Sadece bunları paylaşacağın biri olmuyor. Birileri oluyor ama biri olmuyor. Bu kadar... Tek fark ve onlarca şarkı, hikaye, film, intihar... Ne garip kelime; intihar... Arapça kurban anlamına gelen nahr kelimesinden üretilmiş bir kelime sanırım. İntihar teslim olmayı da kaçmayı da reddetmek bence... Kendini kurban etmek. Kendini kurban eden yaşamayı hiç seçmemiş olandır. İntihar; ne üzgün ne mutlu olmak tam ortada olmak... Denge gereksizdir. İnsanlara göre değildir. Normal değildir denge. Sonra yalnızken kendini mutlu edecek bir şeyler buluyorsun mutlaka. Kendine dönüyorsun. Küçük şeyler seni mutlu ediyor. Her şeyin daha bir farkına varıyorsun. Etrafına baktığında gördüğün şeylerden bir sürü hikaye üretiyorsun. Küçük oyunlar oynuyorsun kendi kendine. Kendi kendine gülümsüyorsun. Kuşlara gülümsüyorsun. Ağaçlara bakıyorsun, gözlerin yeşil oluyor. Gökyüzüne kaldırıyorsun başını rüzgar yüzünü gıdıklıyor, saçların rüzgara cilve yapıyor, kulaklarına güzel sözler fısıldıyor hava. Sonra seni yutan koca bir kara deliğin içine giriyorsun. Boşluk canını acıtıyor. Burun kemiğinde keskin bir sızı duyuyorsun. Özlüyorsun. Kimi, neyi özlediğini bilmeden özlüyorsun. Her hücrenle kalbinin yeniden atmasını istiyorsun. Senin için değil başkası için atmasını özlüyorsun. Sevmek değil aşık olmak istiyorsun. Mutsuz olmak istiyorsun mutsuzluğuna bir bahane bulmak istiyorsun. Aşk ise mutsuzluk için en güzel bahane gibi duruyor. Ama gel deyince gelmiyor. Kara deliğin içinde bir ışık arıyorsun. Ama arayınca bulunmuyor. Sonra güneş doğuyor. Yeniden mutlu oluyorsun. Kuşlara gülümsüyorsun... Bu bir kısır döngü. Ve sen yine yalnızsın.

 " Önce bitir bu şarkıyı 
 Bir bardak doldur mavi -hiçbiri açmıyor mu seni- 
 Ve git bu gelmediğin yere 
 Kurtulamayan- nedeni bu. " Ece Ayhan














Kalbimin en mat yerinden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder