13 Aralık 2013 Cuma

Mat Ruh: Mavi Saçlı Kız ile Dövmeli Oğlan

Mavi saçlı kız bir gün dövmeli oğlanı gördü. Bazen istemsizce bazen de bile isteye attığı o kaçamak bakışları kavuşamadı dövmeli oğlanın gözlerine... Dövmeli oğlan o kadar kendi halindeydi ki. Belki bunun için sevdi onu. Aynı gün mavi saçlı kız birden önünden dövmeli oğlanın yürüdüğünü fark etti. Heyecanlanmıştı ama yetişemedi arabaya binip gitmişti dövmeli oğlan. Belki bir daha hiç göremeyecekti onu. Bu düşünce canını acıttı, bu duyguya bir anlam veremedi. Aradan zamanlar geçti. Zaman diye bir şey varsa tabi... Bir sabah yine gördü onu bu sefer gözler de kavuşmuştu. Sonra yine yine derken gözleri onu arar olmuştu mavi saçlı kızın. Bazı öğlenler görüyordu onu, tostla buluşturduğu çikolatalı sütünü içiyordu tek başına... Hep yalnızdı. Ama böyle çaresiz bir yalnızlık değil sanki tercih edilmiş bir yalnızlık haliydi dövmeli oğlanınki. Belki de bunun için sevdi onu. Mavi saçlı kız alışık olduğu platonikliğin denizine yeniden dalış yapmıştı. Daha önce yediği vurgunları düşünüp yüzeye yakın durdu. Şimdilik... 


''ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek'' ah muhsin ünlü





Kalbimin en mat yerinden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder