2 Şubat 2014 Pazar

Mat Ruh: Kara

Bir adamı sevmeyi senden öğrendim kara. Bir kadını sevmeyi senden öğrendim beyaz. Zihnimin içine bir oyuk açtım adını kara koydum. Gözlerimin tam arkasında. Gecemin ortasında avuçlarıma bir tutam beyaz düştü, üç çizginin tam ortasına. Elimin ayasına karıştın adını beyaz koydum. Gözlerime kara bir perde dindi. Senin gözlerindeki yansımadan görüyorum her şeyi. Böyle daha güzel sanki. Dokunduğum her şeyde önce seni hissediyorum beyaz. Böyle daha güzel sanki. Zihnim çok karanlık kayboluyorum içinde ama seni hiç kaybetmiyorum kara. Seni özlüyorum beyaz. Yumuşak beyaz bir buluttan sert gri bir kayaya düşüyorum bazen. Sonra elimi değdiriyorum acıyan yerlerime, geçiyor. Uyuyamadığım zamanlarda zihnimdeki yansımana bakıyorum kara. Beni rahatlatıyor, hemen uyuyorum. Bazen ölümü düşünüyorum beyaz. Ölüm beyaz bir ışık mı yoksa koyu bir karanlık mı? Eğer beyazsa hemen ölmek isterim. Belki de herkes için farklıdır ha beyaz. Ölümü ben de düşünüyorum kara. Bilinmezliği beni tedirgin ediyor. Sonra sen aklıma geliyorsun bilinmezliğin beni cezbediyor. Korkmuyorum o zaman ölümden. Sen aklıma gelince ben hiçbir şeyden korkmuyorum kara. Sen kurtuluşun olmadığı bir dünyada kurtuluşumsun beyaz. Sen anlamlı tek sözcüğümsün beyaz. Sende arınıyorum ben kara. Yeniden doğuyorum sende. Sen yaşadığım tek anlamlı anımsın. Seni seviyorum beyaz. Seni seviyorum kara.

" Ne o beni kandırmıştı. 
Ne ben onu baştan çıkarmıştım.
İkimiz de bildiklerimizin ötesine, bulduklarımızın üstüne çıkmak istemiştik.
Bir noksanlığı var sanıyorduk bütün olanların belki.
Ama aslında bütünlüklerimize bahaneydik. "  Turgut Uyar














Kalbimin en mat yerinden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder